Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı takımları, 13 Mayıs günü ihbarla Sarılar Mahallesi’ndeki konuta gitti. Takımlar oturma odasında kanepenin üzerinde Betül Gök’ün hareketsiz yattığını fark etti. Sıhhat grubunun incelemesinde, kalbinin üzerinde 2 bıçak yarası olduğu anlaşılan bebeğin, yaklaşık 10 saat evvel hayatını yitirdiği tespit edildi.
ANNE TUTUKLANDI
Jandarma, kızını gece meyve bıçağıyla kalbinden bıçaklayıp öldürdüğü bedellendirilen Mersiye Gök’ü gözaltına aldı. Çocuğun babasının jandarmaya verdiği birinci sözde, eşinin yaklaşık 15 gündür psikiyatrik tedavi gördüğünü söylediği öğrenildi. Mersiye Gök, psikiyatrik rahatsızlığı olup olmadığının belirlenmesi için Manavgat Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Muayenesinin akabinde jandarmadaki süreçleri tamamlanan Mersiye Gök, Manavgat Adliyesi’ne getirildi. Jandarmada söz vermeyen Mersiye Gök’ün savcılıktaki sözünde, 3 gündür ilaç kullanmadığı ve cinnet getirdiğini söylediği öğrenildi. Savcılıktaki tabiri sonrası sulh ceza hakimliğine sevk edilen Mersiye Gök tutuklandı.
CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Olayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın akabinde iddianame hazırlandı. İddianamede, olayın gelişimi anlatılıp, kızını öldüren Mersiye Gök’ün ‘altsoydan birini taammüden öldürmek’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılması talep edildi. İddianame, Manavgat 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Olaya ait dava, Manavgat 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Davanın birinci duruşmasına sanık Mersiye Gök, yakınları ve tarafların avukatları katılırken, şikayetçi baba Orhan Gök katılmadı. Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının akabinde söz veren Mersiye Gök, ruhsal meseleler yaşadığını anlattı.
“İÇİMDEKİ İNSAN YANIMA GELDİ”
Mersiye Gök, tabirinde pişman olduğunu belirterek ” Ben 11 yaşındayken annem ve babam çok ağır depresyon geçirdi. Ben bunlardan çok etkilendim. İçimde daima öteki birisi vardı. Olay tarihinden 3 hafta evvel doktora giderek tedavi görmeye başladım. İçimdeki kişilik benimle sohbet ediyordu. Tek arkadaşım oydu. Paklık yaparken dahi kendisiyle dertleşiyordum. Ben doktora gittikten sonra ilaç kullanmaya başladım. İçimdeki kişi benim doktora gitmemi ve ilaç kullanmamı istemiyordu. Benimle tartışmaya başladı. Annemle ve eşimle daima tartışmamı istiyordu. Olay günü kızımla birlikte odada yalnızdık. İçimdeki insan yanıma geldi. Buhran içinde aksiyonu gerçekleştirdim. Kızımın hayatına mal oldu. Olaya dair hatırladıklarım bu kadar. Çok pişmanım ve adalete sığınıyorum.” tabirlerini kullandı.
“ÖNCE BAYILDIĞINI SANDIM”
Duruşmada şahit olarak dinlenen Mersiye Gök’ün annesi Gönül Alagöz, kızının olaydan 3 hafta kadar evvel rahatsızlandığını ve doktora götürüldüğünü belirtti. Evvel kendisinin covid olduğunu zannetiklerini, daha sonra ruhsal rahatsızlığı bulunduğunu anladıklarını kaydeden Alagöz, 1 hafta boyunca yanında kaldığını daha sonra konutuna gittiğini anlattı. Kızının yanında durduğu vakit ilaçlarını verdiğini belirten Alagöz, kendisinin ayrılmasının akabinde ilaçları almadığı için durumunun kötüleştiğini belirtti. Olay günü saat 11.00 sıralarında kızının konutuna geldiğini söz eden Gönül Alagöz, “Ben konuta gidince kızım benim boynuma sarıldı. Ağlayarak, ‘Ben berbat birisi değilim’ dedi. Ben çocuğun evvel bayıldığını sandım. Kıyafetlerini çıkarıp yıkadım. Sonra gerçeği öğrendim”dedi.