Kanada ile ticarette oklar ivme kazandı: Türkiye’nin pastadan alacağı pay büyüyor!

Nurdan Erbuğ, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilk 9 aylık verilerine bakıldığında Türkiye ile Kanada arasındaki ikili ticaret hacminin 2 milyar dolar civarında olduğunu ifade ederek, “Bunun 1,2 milyar doları ihracatımız iken, 800 milyon doları ithalatımızı kapsıyor.” dedi.

2018 yılında başlayan ikili ticaret hacmindeki düşüş eğiliminin devam ettiğini aktaran Erbuğ, “Bunun yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerden kaynaklanmadığını belirtmek gerekir. Özellikle de küresel salgınla birlikte tedarik zincirlerinde yaşanan değişim gibi dışsal sebeplerin de dikkate alınması gerek.” dedi.

Erbuğ, “Kanada’ya yaptığımız ihracat, ithalatımızı geçme noktasına geldiğinden dış ticaret fazlası veriyor olmamız sevindirici. Dolayısıyla, düşüş eğilimi toplam hacmi daraltıyorsa da ülkemizin Kanada’ya ihracatında kayda değer bir azalma söz konusu değil.” diye konuştu. Kanada’nın en büyük ticaret ortaklarının ABD ve Çin olduğunu anımsatan Erbuğ, şunları kaydetti:

“Nitekim Kanada 2020 yılında toplam ihracatının yüzde 73’ünü ABD’ye yaparken, ikinci sırada yüzde 5 ile Çin geliyor. Aynı dönemde Kanada’nın ithalat dağılımına baktığımızda, yüzde 49 ile ABD yine birinci gelirken, yüzde 14 ile Çin ikinci sırada yer alıyor. Küresel salgınla birlikte tedarik zincirlerinde yaşanan kaymalar sonucunda Çin’in sahip olduğu yüzde 14’lük payın önümüzdeki süreçte azalmasını ve Vietnam, Tayvan ve Meksika gibi ülkelerin pastadan alacaklara paya, ülkemizin daha fazla ortak olma potansiyeli olduğunu öngörüyoruz.”

– “İKİLİ TİCARET HACMİNDEKİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİNİN SON BULACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ”

Erbuğ, yıl sonu itibarıyla 2018’de başlayan ikili ticaret hacmindeki düşüş eğiliminin son bulmasını öngördüklerini ifade ederek, “2021’i 2,1 milyar dolar seviyesinin üzerinde kapatmayı hedeflediğimizi söyleyebilirim.” şeklinde konuştu.

Gelecek yılın ilk yarısında iki ülke arasında Ortak Ekonomik ve Ticari İşbirliği Komitesi (JETCO) toplantısının gerçekleştirileceğini, mutabakat zaptının imzalanmasını arzuladıklarını aktaran Erbuğ, ikili ticaretin önündeki zorlukların masaya yatırılması ve ikili ticaretin kolaylaştırılması gibi konuların öncelikler arasında yer aldığını ifade etti.

Erbuğ, yatırım perspektifi ile bakıldığında her şeyden önce tarımın öne çıktığını ifade ederek, her ne kadar Kanada dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülkelerinden biri olsa da iklim koşulları nedeniyle ülkenin sadece güney sınırı boyunca tarım yapılabildiğini dile getirdi.

Sanayi sektörü açısından bakıldığında otomotiv ve yedek parça, telekomünikasyon, uçak ve helikopter sanayii, elektrikli ve elektronik cihazlar, kimyasallar ve metal ürünlerinin ön planda olduğuna işaret eden Erbuğ, “Bu alanlardaki şirketlerin büyük ölçüde ABD menşeili olduğunu söyleyebiliriz. Bu da Kanada’yı ABD’ye daha entegre bir hale getirirken, öbür yandan iki ülke para birimleri arasındaki dalgalanmalara karşı daha kırılgan hale getiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Erbuğ, Kanada ekonomisinin büyümesindeki en önemli paya sahip olan maden sektörünün de önemine değinerek, “Ülkedeki madencilik faaliyetlerinin yüzde 90’ı British Columbia, Alberta, Saskatchewan, Ontario, Quebec ve Northwest eyaletlerinde gerçekleşiyor. Madencilik alanında Kanada’nın dünyadaki en büyük potas ve ikinci en büyük uranyum üreticisi olduğunu görüyoruz. Bunların haricinde kükürt üretiminde ABD’den sonra ikinci gelirken; nikel, çinko, asbestte, bakır, kadmiyum, alüminyum, tuz, altın ve kobalt gibi maddelerin üretiminde de dünyada ön sırada bulunuyor.” şeklinde konuştu.

– “MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜ ALANINDA TÜRK İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN ÖNEMLİ BİR POTANSİYEL VAR”

Hizmet sektörünün de yatırım açısından önemli olduğuna işaret eden Erbuğ, “Zira Kanada’nın GSYH’nın yaklaşık yüzde 70’i hizmet sektörü tarafından üretilirken, istihdamda da yüzde 78 ile en büyük paya sahiptir. Özellikle de eğitim ve sağlık alanındaki yatırımlar, ülkenin en büyük iki sektörüne dönüşmelerini sağlamıştır. Nitekim Kanada, ABD ve İngiltere’den sonra dünyada en fazla yabancı öğrenci çeken üçüncü ülkedir.” şeklinde konuştu.

Erbuğ, müteahhitlik sektörü alanında Türk inşaat sektörü için önemli bir potansiyel olduğuna dikkati çekerek, “Öyle ki Kanada, dünyanın en büyük beşinci müteahhitlik pazarına sahip. Kanada hükümetinin uygulamakta olduğu göçmen politikası ve düşük faiz oranları nedeniyle, konut sektörünün fazlasıyla aktif olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

Kanada’nın her ne kadar bir tarım ülkesi olsa da iklim şartlarından dolayı sıcak ülkeler tarafından üretilmiş tarımsal ürünlerin ithalatını yapmak zorunda olduğuna işaret eden Erbuğ, “Bu nedenle Kanada’ya ihracatımızın önemli bir bölümünü meyve ve sert kabuklu meyveler oluşturuyor. Öte yandan, demir ve çelik, makina, mekanik cihazlar ve tekstil sanayinin yine ihracatımızda önemli paya sahip olduğunu söyleyebilirim. Bu sektörlerde yapılan üretimimiz, Kanada kamuoyunda özellikle de Çin mallarına kıyasla olumlu bir algıya sahip.” yorumunda bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir