Şansal Büyüka sert çıktı: Fenerbahçe yerle bir edildi! Olay Jorge Jesus sözleri

ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a maç sonrası gazeteci bir arkadaşımız, “Transfer hedefinizde sadece 5 futbolcu vardı ama 12 oyucu aldınız, niye?” diye sordu. Ali Koç, “Evet öyleydi, ancak hoca istedi, biz aldık” dedi.
Ali Başkan’ın bu açıklamasından, sanki, “Aldık ama bu kadarına ne gerek vardı” anlamını çıkardım. Aslında Sayın Başkan böyle düşünüyorsa, sonuna kadar haklı…
Biz, herkes, “Baba bir santrfor alınmadı” diye bağırırken, gördük ki, geri dörtlü de temelden sarsılmış ve bozulmuş. Kornerler dahil yüksek topları asla karşılayamıyorlar. Oysa bu alanda Gustavo Henrique, Szalai, Peres gibi ciddi anlamda uzun oyunculara sahipler. Ama bu avantaja dönmüyor.
Gustavo süper ağır, açık alanda yakalandığında eyvah eyvah… Peres ilk defa oynadı, bir penaltı yaptı hakem vermedi, yetmedi bir penaltı daha yaptı. O kadar kontrolsüz… Bu ikilinin arasında Szalai bildiğini unuttu.
En önemlisi orta alanda rakibi karşılayacak markör oyuncu yok. Maçın her saniyesi Crespo’yu ve Zajc‘ı çağırdı. Zajc‘ın üçüncü gol öncesi yoktan var ettiği pozisyon, Jorge Jesus‘a halen bir şeyler anlatmadı mı?

Her futbolsever, her Fenerbahçeli gördü ki, Jorge Jesus’un “önceden çalıştığı, bildiği” için getirdiği futbolcuların çoğu, sezon sonunda geldiği gibi gidecekler. Belki de kulüp bulunamayacağı için yatıp, paralarını almaya devam edecekler.
Yapmak zor, yıkmak bir dakika… Geçen yıl bin bir emekle “takım” olma özelliğini ve ruhunu yakalayan takım, yerle bir edildi, şimdi yeniden takım olabilmek için çırpınıyor.
Jorge Jesus‘un kariyeri kendini ilgilendirir. Ben Fenerbahçe’deki başarısına bakarım.

Umarım ‘10’u sahada da giyer

Fenerbahçe’de 10 numaralı forma, bir anlamda Alex forması, kulübün yarınları olarak görülen büyük yetenek Arda‘ya verildi. Şahane… Bundan daha iyisi olamaz. Ama umarım, Jorge Jesus anlayışıyla, Arda Güler 10 numaralı formayı sadece törende giymekle kalmaz, sahada giyme şansını da yakalar.

Nwakaeme’nin yokluğu o kadar hissediliyor ki

Trabzonspor hedefe vardıktan, şampiyonlukları yakaladıktan, kupaları topladıktan sonra, sanki geçen sezon ortaya koyduğu ve hayranlık yaratan hızından-hırsından uzaklaşmış gibi…
Her şey bir yana; Trezeguet ne kadar iyi olursa olsun, maça ve skora hangi katkıyı sağlarsa sağlasın, Nwakaeme’nin eksikliği o kadar fazla hissediliyor ki… Belli, bu boşluk dolmayacak.
Ayrıca Dorukhan, sanki stoper mevkiini yadırgıyor gibi… Rakibe arkadan sert ve kontrolsüz geliyor, genellikle faul yapıyor. Ceza alanı ve çevresinde bu sıkıntı yaratır. Vitor Hugo‘nun yanında Denswil daha kontrollü gibi…
Sağ kenarda Larsen iyi bulunmuş. Solda Eren Elmalı ciddi katkı sağlayacak, belli… Bakasetas geçen yıl kötü bırakmıştı, kötü başladı. Edin Visca henüz durgun…
Vitor Hugo artık klasik; kötü oynamaz. Cornelius süper başlangıç yaptı …Siopis geçen sezondan kalma hırsı, hızı, savaşçı ruhu taşıyan tek adam… En azından şimdilik…
Abdullah Avcı haklı… Dün dünde kaldı. Şerefle, onurla, kupalarla… Şimdi yeni bir hikâye yazmak lazım…,

Atan ve tutanın iyiyse korkma

Galatasaray için ilk maç izlenimlerim…
– Çok cüretkâr ve tehditkar bir kadrosu var.
– Oyun henüz iyi değil ama kalite çok sağlam…
– Gol yollarında sınırsız alternatifi var.
– Mertens ve Torreira kariyerlerini konuştururlarsa ekstra avantaj olur.
– Midtsjö, beklenenden çok daha iyi… Çalışkan ve sahayı geziyor.
– Oliveira’yı anlamadım. En azından çok yavaş…
– Abdülkerim, henüz alışamadı. Rakibi hep faulle karşılıyor.
– Takım hızlı hücuma çıkamıyor.
– Özellikle iki kenar adamı Yunus ve Kerem’i koşturacak topları atacak adam lazım…
– Seferoviç aç kalıyor. Hiç beslenmiyor.
– Savunma, arkasına çok adam ve top kaçırıyor.
Buna rağmen; atanın ve tutanın iyiyse korkma… Galatasaray’da ikisi de iyi…

Yeni bir Melo mu?

Galatasaray’ın yeni savaşçısı Lucas Torreira’yı internet kaynaklarından ve değişik kanallardan araştırdım. Birçok özelliğinin yanında, öne çıkan en büyük özelliği, “savaşçı” ruhu… Galatasaray’a yeni bir Melo mu geldi dersiniz?

Beşiktaş eski Beşiktaş değil

– Beşiktaş’ın, iki stoper Saiss ile Necip’ten kurulu göbeği güven vermiyor.
– Sol savunma oyuncusu Masuaku’yu beğendim. 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynadı.
– Josef-Atiba ikilisinden sonra Salih Uçan-Kartal ikilisi orta alanda yumuşak kaldı.
– Muleka solda oynayacaksa geçmiş olsun. Büyük golcüye yazık olur.
– Weghorst istasyon görevini iyi yapıyor. Diğer hücumcular kendine yakın oynamalı…
– Beşiktaş eski Beşiktaş değil… Alıştığımız “güçlü oyun” henüz yok.

N’Koudou varsa, N’Koudou oynar

Beşiktaş’ta gerekirse herkes oturur, N’Koudou oynar. Bunu Kayserispor maçından sonra yazmıyorum. Geçen sezonun ortalarından beri yazıyorum. Niye oynar?
– Süper Lig’in en hızlı kenar oyuncusu…
– Bu hız, hücum bölgesinde takımın hızını da arttırıyor.
– Hedefinde direkt kale var, hep öne oynuyor.
– Bu kadar hıza rağmen kontrolsüz değil…
– Topla rahat adam eksiltebiliyor.
– Rakip savunmanın balansını bozuyor.
– İçeri girip iyi vuruyor. Sürekli oynasa 7-8 golü sağlam… Oynamak için daha ne yapsın N’Koudou?

Dünya markası

Türk hakemliğinin efsane ismi Cüneyt Çakır, böyle sessiz-sedasız düdüğünü bir kenara asamaz. Çakır’ı çok önemli bir jübile maçı ve ismine layık bir törenle uğurlamalıyız.
Sonra; Cüneyt Çakır genç hakemleri eğiteceğini söylemiş. Bunda sakınca yok da, önce Süper Lig’de maç yöneten “winner” hakemleri eğitsin. Hatta toptan hakem eğitiminin başına gelsin. Dünya para sayıp getirdiğiniz Avrupalı hakem hocalarından hangisi Cüneyt Çakır kadar kariyerli… Elimizde dünya markası var, değerini bilelim.

Göze batanlar
Hanousek (G.Antep): Bakmayın gazetelerin düşük yıldız verdiğine… Hücumda hızlı katkıları çok önemli…
Maxim (G.Antep): Tek kelimeyle muhteşem frikik golü…
Ghezzal (Beşiktaş): Doksan dakika durur, bir vurur, süper gol olur.
Efecan (Alanya): Atmadı, attırdı, süper iki asist yaptı.
Larsen (Trabzon): Savunması iyi, duran toptan sürpriz goller atacak gibi…
Mounir (Başakşehir): Bu sezon çok konuşuruz.

Nihat Kahveci
Beşiktaş-Kayseri maçından sonra TV’lerde futbol programlarını dolaşıyordum. Karşıma TRT’de Nihat Kahveci çıktı. Koca maçı iki dakikada müthiş özetledi. Analitik ama anlaşılır, farklı bakış açılarıyla, hakça davranarak, iyiyi doğruyu söyleyerek, yol göstererek, kırmadan-dökmeden… Bayıldım Nihat Kahveci’nin yorumuna… Bundan sonra her maç sonrası ilk durağım, gözüm- kulağım Nihat Kahveci olacak.

‘Tüy sıklet’ İstanbulspor

– Süleyman Hurma Başkan bu işleri iyi bilir ama Karagümrük’ün yeni transferlerinden öne çıakan kimse olmadı. Haftalar ilerler, yenilen oturmaya, eskiler oynamaya başlar. Geri dörtlü gene perişan…
– Belhanda, N’diaye, Gökhan İnler, Onyekuru, Yusuf Sarı, arkada bekleyen Akintola… Adana Demirspor’da çok kariyerli ve tecrübeli bir kadro var. Zirveye asılabilir mi acaba?
– İstanbulspor, “ağır sıklet” boksörlerin çıktığı ringde “tüy sıklet” boksör gibi kaldı. Kusura bakmasınlar, bu kadro ile ayağını yerden keserler.
– Bir başka yeni Ümraniyespor… Süper Lig’in ilk haftasında olumlu anlamda herkesi şaşırtan tek takımdı. İyi oyunları bir yana, sinmeden yürekli oyunları çok daha önemliydi.

Bir bakışta 1. hafta
İstanbulspor-Trabzonspor (0-2): Akşam yemeğinin üstüne iyi uyuttu.
Sivas-Gaziantep (1-1): Gaziantep oynadı, Sivas seyretti.
Beşiktaş-Kayseri (1-0): Transfer yapanla yapmayan pek fark etmedi.
Karagümrük-Alanya (2-4): Alanya bu savunmaya karşı az bile attı.
Giresun -Adana Demirspor (2-3): Acemiler çok kaçırdı, ustalar daha çok attı.
Antalya-G.Saray(0-1): Atanın ile tutanın iyiyse korkma… Maç sana döner.
Başakşehir-Kasımpaşa (4-0): Haftanın en iyisi ile en kötüsünün maçı…
Ankaragücü- Konya(0-0): Maçı bırakalım, Ankaragücü seyircisine bakalım.
Fenerbahçe-Ümraniye(3-3): Fenerbahçe’ye ıslık, Ümraniye’ye alkış…

Hayat öpücüğü
Ghezzal (Beşiktaş): Dakika 90+6… Gol, Beşiktaş 1-0 kazandı.
Gomis (Galatasaray): Dakika 90… Gol, Galatasaray 1-0 kazandı.

‘Atatürk’ yakışır
Sözcü gazetesinde okudum. Bu yıl Şanlı Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü… Her sezon Süper Lig’e verilen adın, bu sezon 100. Yıl şerefine Mustafa Kemal Atatürk olması konusunda öneri var. Muhteşem yakışır. TFF, bu öneriye sahici biçimde sahiplenmeli…

1 numaralar
Ertaç (Adana Demirspor): İnanılmaz… Yattı kalktı, üç saniyede üç top kurtardı.
Onurcan (Giresun): Okan Koçuk’tan sonra kalede tehlikeli sinyaller…
Yusuf (Alanya): İkinci golde, bu ne acemilik böyle kardeş…

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir